Kahramanlarımız fıtratlarına uygun doğal besinlerle kahvaltılarını yaparak güne bomba gibi başlıyorlar. Nimetlere şükür eden kahramanlarımız sınıflarında yerlerini alıyorlar. Doğru nefes yöntemi ile zinde başladıkları güne hakikat yolculuğu ile devam ediyorlar. Hakikat yolculuğunda; kendini tanımaya, hayat amacını bilmeye yönelik kazanımları heybelerine dolduruyorlar. Bu öyle bir heybe ki, hayat boyu hep yanlarında taşıp ihtiyaç duydukları anda kullanacak, pusulaları olacak.

Kahramanlarımız anadillerini en iyi şekilde öğrensinler diye sıradaki durakları Türkçe-Dil Etkinliği oluyor. Şarkı, şiir, tekerleme, bilmece, parmak oyunları, drama, kukla gösterileri ile dillerini etkili ve düzgün kullanmayı öğrenirken hayal dünyaları gelişiyor, kendilerini ifade etme becerileri artıyor.
Bu yolculuklarının bir bölümünde şarkılarla renkleri, drama ve kuklalarla telaffuzu, videolarla sayıları, hikâye ve masallarla diyalogları öğrenerek farklı kültürleri tanıyorlar.

Ekoloji dersinde; toprağa dokunmayan eller, çiçeği koklamayan insan doğanın ne söylediğini duyamaz, anlayamaz diye toprağa dokunarak, çiçeği koklayarak; gözünün nasıl gördüğünün, kulağının nasıl duyduğunun derinliklerine inerek var edeni düşünüyor ve O’na teşekkür ediyorlar.

Bilim çocuk dersinde; mikroskop ile incelediği canlıların yapısındaki derinlikleri, büyüteçle baktığı bir yaprağın damarlarını, gözeneklerini, tüylerindeki yapıyı gördükçe ve organlardaki muazzam işleyişin farkına vardıkça hiçbir oyuncağın, hiçbir şekerin onlara veremeyeceği içsel mutluluğu yaşıyorlar.

Kavram çalışmaları, okuma yazmaya hazırlık çalışmaları, sanatsal etkinlikler; fen, doğa, matematik etkinlikleri ve müzik etkinlikleri derken günün en eğlenceli kısmı oyunla devam ediyor. Oyun oynarken hangi oyuncakla oynamak istediği, oyunu hangi konu üzerine kurduğu, kullandığı sözcükler öğretmenlere çok önemli şifreler veriyor.
Öğrendiklerini oyunlarıyla deneyimledikten sonra Nazire Sultan’da bir günlük serüveni tamamlamış olarak evlerine gidiyorlar.